Geçtiğimiz günlerde bilim adamları dünyadan 5.5 milyar ışık yılı uzaklıktan gelen bir radyo sinyalinden bahsettiler. ( Bu tür araştırmaları yapan ve araştırmaları yapabilecek teknolojiye ulaşan bir ülkemizin olması hayalimi yeri gelmişken söyliyim. ) Olayı biraz daha başından saracak olursak bu sinyal ilk kez 2007 de keşfedildi. 2007 den bu yana ise bu durum toplamda 6 kez tekrar etti. Son gelen sinyalin farkı ise alıcıların çevirimiçi durumdayken sinyalin canlı gözlenebilmesiydi.
Peki nedir bu radyo sinyali. Bilim adamlarıda nedenleri konusunda bir çok parçaya ayrılmış durumda. Kimisi patlayan bir yıldızın oluşturduğu manyetik etki derken kimisi karadeliğin etkisi olabileceğini savunuyor. Bunun içinde farklı bir uzaylı topluluğundan iletilen bir sinyal olabileceği de konuşulanlar arasında.
Ben ne mi düşünüyorum ?
5.5 milyar ışık yılı demek bunun yüzbinler katı geçmişi demektir değil mi ? Yani şöyle söyliyim 5.5 milyar ışık yılı uzakta gerçekleşen bir olay 5.5 milyar ışık yılı katederek bize ulaşıyorsa bu olay 5.5 milyar ışık yılı önce gerçekleşmiş demektir. Evet bize ulaşan bu sinyal milyarlarca yıl geçmişten gelmektedir.
Nuh tufanından önce bilimin en üst düzeyde olduğu insanların çoğu alanda kendilerini aştıkları hikayeleri vardır bilirsiniz. Hikaye ? Gerçek ? Yakın bir doğru insanların isteyince bir çok şeyi başarabileceğidir. Söylemek istediğim husus insan zihni kullanılabilirse tabi ki Yaratıcının sınırını belirlediği şekilde bir çok olağanüstü diye tabir edebileceğimiz olgular gerçekleştirilebilir. Bu bir gerçek. Bu gerçeğin yanında parantez içinde verebileceğimiz bir başka gerçek ise yaratılan sistemin milyarlarca galaksilerden oluşan müthiş şaheser bir sistemin olduğudur. Ve tabi ki bu sistem sadece bizim dünyamız canlıları için yaratılmamış başka mevcut sistemler içerisinde barınan mevcut canlılar bulunmaktadır.
“Göklerde ve yeryüzünde olan canlılar ve melekler, onlar hepsi de büyüklük göstermeden Allah’a secde ederler.” (Nahl Suresi, 16/49)
“Göklerde ve yeryüzünde bulunanlarla, kanatlarını açıp çırparak uçan kuşların hep Allah’ı tesbih ettiklerini görmez misin? Onların hepsi kendi dua ve tesbihini bilmektedir. Allah da hepsinin yaptıklarını bilir.”” ( Nur, 24/41 )
Konuyu dağıtmadan toparlamak istiyorum. Sinyalin geçmişten gelmiş olması ve evren dediğimiz bu geniş sistemde farklı canlılarında bulunma durumunu göz önünde bulundurursak. Ve bunu benim kafamdaki fantastik olgularla harmanlarsak diyeceğim şu ki.
Sırrı çözülemeyen bu sinyal milyarlar yıl geçmişten gönderilen dünyamızın devamı niteliğinde olduğu başka bir bir dünyadan ( yani dünyamızın atası olan gezegenden ), bu dünyada yaşayan milyarlar yıl önceki geçmişlerimizden bize gönderilen bir sinyaldir. O geçmişlerimiz üst düzey aşamalar kaydedip bu zamana ulaşabilmiş ve bize birşey anlatmak istemişlerdir. Bunları anlayabilmemiz için radyo sinyallerinin algoritmasını çıkarabilecek zekaya sahip olmalıyız. Sanırım bu bilgi düzeyine de sahip olamadığımızdan büyük bir mesajı kaçırmış olduk. Tabi bu söylediklerim varsayım. Allah’ın istediği sürece hiçbir şeyin olamayacağı inancı temeli olan ama böyle bir ihtimali dillendirebilen bir varsayım.
Yazı: Mücahit Onur DİRİL
Fotoğraf: Google Görsel 😉
Bir yanıt yazın