Çok ince sırlar edinmeye ne dersiniz? Rüya hakkında bugüne kadar yapılan bilimsel araştırmalar ile buna ışık tutması gereken islami kanalın bilgilerini kendi görüşümle yoğurdum. Meseleye diğer dinlerden de bakmak istedim fakat yeterli bilgiye ulaşamadım. Çok uzatmadan kurulumumuza başlayalım.Önce rüyanın bilimsel evrelerini kavrayacağız daha sonra hakikatine inmeye çalışacağız.
Bilim insanları uyku dönemini evreleri ayırmış önce 2 ye ayırmışlar bu ikiyi de kendi içinde 4 e ayırmışlar. Ayrıntısına kısaca göz atalım . Uyku evreleri REM ve NON olmak üzere ikiye ayrılır. NON kendi içinde 4 e ayrılır REM tektir. NON tüm gece gördüğümüz rüyaların %80 ini kapsarken REM evresi %20 yi kapsıyor.
NON 1. Evre: Göz hareketleri yavaştır ilk uykuya geçiş evresidir.
NON 2. Evre: Vücudun kas hareketleri azalmıştır. Beyinde teta dalgaları oluşmaya başlar. En uzun evredir. %40-45
NON3. Evre: Uyku iyice derinleşmiştir.
NON4. Evre: NON evresine geçiş için kas hareketleri tamamen durmuştur.
REM Evresi: Tek evredir ve vücudun felçli olduğu yarı ölü hale geldiği evredir. Hatırlanan rüyaların çoğu bu kısımdadır.
Şimdi konu hakkında kendi düşüncemi belirtip ayrıntısına değineceğim. Rüyanın 2 evreden oluştuğu konusuna katılıyorum. NON evresi dediğimiz ilk evrede beynimiz kendini yenilerken REM evresi dediğimiz ikinci evrede ise kendi paralel evrenlerimizde ki yaşantıyı görüyoruz. İkinci evredeki durum biraz karışık onun ayrıntısına aşağıda ineceğim.
NON evresi dediğimiz ilk evrede durum şundan ibaret. Gün içinde beynimizde; yaşadığımız olaylar hissettiğimiz duygular, aklımızdan geçen düşünceler vs. hepsi kalabalık ve gelişigüzel dizilmektedir. Bunun bir şekilde düzenlenmesi ve indexlenmesi gerekir. Bilgisayarda “Disk birleştirme” yaparız hani. Mevcut hafıza üzerinde silinen verilerin yerlerini düzenli halde doldurmak için düzenleme yaparız bu işlemle. Yani gerekli ve önemli şeyleri bir sıraya kurar gerisini temizleriz. Beyinde uykunun ilk evresinde bu işlemi yapar. Kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya en önemlileri aktarılır gerisi silinir. İşte tam bu sırada biz rüyalar görürüz. Gördüğümüz rüyalar o gün içerisinden yada yakın zaman içerisinden mutlaka izler taşır. Bize yabancı gelmez. Aslında o sırada zihnimiz temize çekiliyor indexlleniyordur. Burada düşüncelerin karmaşasından dolayı saçmalıklarla dolu rüyalar görülebilir. Aslında o saçmalıklar mutlaka yakın zaman içerisinde zihnimizden geçirdiğimiz kelimelerin tezhürüdür. Kısaca rüya olayının basit evresi burada gerçekleşir ve biz NON evresinde zihnimizi düzenler temize çekeriz.
Gelelim REM evresine. Daha önce size tüm yaşantıların tüm kararların tüm ihtimallerin yazılı olduğu büyük bir programdan bahsetmiştim. Levh-i Mahfuz yazımda. Bir ağaç düşünelim. Bu bizim yaşamımızın ağacı olsun. Gövdenin dallara ayrıldığı yerden itibaren alalım. Örenğin benim önümde iki yol var, ya bu yazıyı yazacağım ya da yazmayacağım. Yazdığımda aldığım yol yaşadığım şeyler ayrı bir program üzerinden devam ederken bir de yazmadığımda yaşayacağım şeylerin ayrı bir programı belirlenmiştir. İşte ben önümdeki iki yoldan birini seçerken diğer yolunda hesaplanmış olması o yaşantınında bir yerde devam ediyor olması demektir. Yani o programın var olmasını idrak edebiliyorsak onun bir yaşantı şeklinde de paralel bir evren oluşturduğunu da idrak etmemiz gerekiyor. Verdiğimiz her kadarda ilerlediğimiz dal ayrıca dallanıp çoğalıyor. Ve bu böylece biz tek daldan devam ederken çevremizde paralelimizde yüzlerce dal oluşuyor ve hepsinde de biz var oluyoruz. İşte Yaratıcının sonsuz hafızasında bu bilgiler ve yaşantılar bir zahmet olmadığı için bu durumun olağanlığı sorun yaratmıyor. Neyse anlatmak istediğim duruma gelecek olursak. Bizim tercihlerimizin yaşandığı kendi dünyamız olduğu gibi birde tercih etmediğimiz olayların yaşandığı paralel dünyalarımız var. REM evresi dediğimiz evrede de gördüğümüz tüm rüyalar-İstisnalar hariç- paralel dünyalarımızdaki bizlerin yaşantısından görüntülerdir. Bu bazen geçmişten bazen gelecekten bazende bulunduğumuz andaki paralel dünyalarımızdır. Yani ufak bir kontak ile biz programlanmış olan diğer ihtimallere erişiyoruz ve görüyoruz.
REM kısmında var olan bir diğer durum ise. Yaratıcının kendi meleklerini kişinin rüyasına göndererek bazı şuur kapılarının açılmasını sağlaması durumudur. Yani yaratıcı bazı durumlarda kendi tasarrufu doğrultusunda yarattığı varlığa bu evrede yön verir. Hz. İbrahim, Yusuf a.s bunlara örnek olup tam ispatı H.z Muhammed’e (s.a.v) vahiynin 6 ay boyunca rüyada gelmesi durumudur.
Sözün özü rüya çok derin bir mesele olmakla birlikte tamamen açıklanamayacaktır eminim. Daha tespit edilmesi gereken bir çok detay var. Tüm insanlık tarihi boyunca merak uyandırmış olan bu konu popülerliğini tüm zamanlarda koruyacaktır. Benim yaptığım sadece bir dokunuş. Ne kadar doğru ne kadar yanlış!
Yazı: Mücahit Onur DİRİL
Bir yanıt yazın