HAYATIN ANLAMI VAR MI? KİTAP İNCELEMESİ

mod avatarı

Kendisini “İnsanlık Hali” programı ile tanıdığım Erol Göka’nın düşüncelerine inceden merak duymaya başladım. Düşünceleri keskin fakat kendi hali nazik olan bu beyefendi kişiliğin programdaki görüşleri ve bilgi hazinesi kendisinin kitaplarını incelemem açısından bir fırsat sundu bana. Her zaman yaptığım gibi yeni tanışacağım bu yazarın ilk olarak sadece bir kitabını temin ettim. Bu kitabı okuyup notu verip ona göre diğer kitaplarından istifade etmek amacıyla. Neyse ki Erol Göka beni yanıltmadı.

Hayatın Anlamı Var Mı? Kitaba başlamadan önce bu sorunun cevabını az çok biliyordum. Hayatın anlamı ile ilgili şüphelerim yoktu açıkçası. Hatta kitabı alma niyetimin başında; hayatının feri sönmüş birini görürsem ona sağlıklı bilgilerle yaklaşmak amacı vardı. Fakat kitap beni, bu yardım etme amacından alıkoyup tamamen kendi içine çekti ve kendi düşüncelerimi yönlendirmeye başladı. Yani zaten bu konuda sağlıklı sağlam olarak düşündüğüm düşünce yapımla oynamaya başladı. Tabi ki olumlu yönde.

Kitap; “Hayatın anlamı var mı” sorusunu oluşturan kavramları önce bir tanım kümesi şeklinde ele alıp tek tek bu kavramları değerlendirmiş. Kitabın büyük kısmı bu tanımlamaları açıklamalardan oluşuyor. Kalan kısmı ise açıklaması yapılan bu tanımlar üzerinden vurucu etkiyi yaratıp soruyu olabildiğince çok aydınlatıyor. Yani aslında sorunun cevabı ya da cevapları sonda ama bu cevaplara yetişmek için öncesinde kullanılacak olan terimlerin içeriğini bilmek olmazsa olmaz. Hatta bu tanımlamalarda dahi bir yönlendirme bir çıkarım yapıp hayata tatbik edebilecek tavsiyeler bulmak kolay ve ayrıca güzel. Hele kitabın son paragrafında sizi bir sürpriz bekliyor ki, tüyleriniz diken diken oluyor.  Kitap içeriği hakkında daha fazla bilgi verip spoiler verme niyetinde değilim, bu paragraf için son cümlem ancak kitabı kesinlikle temin edip okumanız tavsiyesi olacaktır.

Ben bir çok yazarla tanıştım(kitapları aracılığıyla) ama açıkçası Erol Göka da bu yazarlardan farklı olan ekstra bir “Mütevazilik” olgusu dikkatimi çekti. Bir yazar nasıl bu kadar bilgi birikimini bir araya getirip aynı zamanda; “aman sayın okuyucum bak şurası da şöyle beni yanlış anlama”, ”aslında şurada belirtmek istediğim  şu durumdur aksini düşünenlere saygım var yanlış anlaşılmasın” gibi gibi bir çok cümleyle okuyucusuna oldukça nazik davranabilir şaşırdım ve takdir ettim doğrusu. Tabi haddime değil takdir etmek fakat okuyuculuk nazarında bunu belirttim. Ayrıca yazarın akademik dili de bu “takdire-şayan” lığı hak eden başka bir oldu. Anlatım dili akademik bir terbiye ile derli toplu ve belirli bir algoritmaya yönelik işliyor. Bu durum okuyucuyu yani beni kitabın içinde sürekli bir analiz halinde olmamı tetikleyip kavramları daha sağlıklı yorumlamamı sağladı.

Sonuç olarak bu inceleme yazısını okuyan tüm okuyuculara Kitabı olağanca yüksek seviyede önerdiğimi belirtmek ister, Okunacaklar listesini bitirdikten sonra yeni bir Erol Göka kitabının inceleme yazısı ile tekrar görüşmek isterim. Her inceleme yazısında olduğu gibi kitabın dikkatimi çeken cümlelerini yazacağım fakat bilmenizi isterim. Tüm altı çizili alanları yazamayacağım. Çünkü çok fazla çizili bölge var 🙂 Sağlıkla Kalın.  

  • Yakından bakıldığında karakteri oluşturan öğelerin ahlakla ve değerle ilgili olduğunu görürüz. Demek ki kişiliğimzde değiştirilebilir olan, dolayısıyla psikoterapi ile değiştirebileceğimiz yegane şey, ahlaki yapımızdır.

  • Hepimizin kişiliği bebeklikte genetik olarak getirdiğimiz huylara aileden, çevreden öğrendikleriminiz eklenmesiyle şekilleniyor, organize oluyor. Kişilik organizasyonunun ana çatısı, temelleri çoklukla atılmak üzere, ergenlikle birlikte kuruluyor ama kişiliğimiz gelişmesini, olgunlaşmasını çok yavaş da olsa sonra da sürdürüyor.

  • Değişimde yegane rehberimiz irademizdir. Kişiliğimizde değişimi sağlayacak olan ne aklımız, ne arzumuzdur; onlar bizi her zaman yanıltabilir ama iradenin bizi yerleştireceği ahlaki konum sağlam olursa, davranışlarımızı bu referansa göre ayarlayabiliriz.

  • Bu hayatla irademiz hüzünlü bir kelebek olarak uçuşunu sürdürür ve onun küçük kanat çırpışlarında öyle mucizeler gizlidir ki…

  • Nasıl meşe palamudu bir gün meşe ağacı olma potansiyelini o küçük varlığında taşıyorsa, insan teki de bir çok imkanı bağrında taşır. İnsan varlığı sürekli bir eylem halinde bir gizilgüç olarak, gelecekte alacağı şekli önceden kendi içinde barındıran etkin bir yapı olarak ele almalıdır.

  • Hakikat arayıcısı için zirve yoktur, tırmanış hep sürer ve sağlıklı insanlar için hayat, sürekli mücadele gerektiren bir etik gerilim hattı olmayı sürdürür. Can sıkıntısına çare olsun diye uydurma bir anlam aramak yerine, önüne açılan bir işi yapmaya başlayan kimse daha şanslıdır. Gün boyunca karşılaştığı işlere hiç üşenmeden koyulan insan, can sıkıntısına karşı gerçek panzehiri yakalamıştır.

Loading

mod avatarı

“HAYATIN ANLAMI VAR MI? KİTAP İNCELEMESİ” için bir yanıt

  1. Burak avatarı
    Burak

    Değerlendirmenizi keyifle okudum, çok da güzel olmuş 🙂 iyi günler dilerim.

Burak için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir